Büyüme, enflasyon, sektörel performanslar... Bunlar tabiki çok önemli. Ancak, herkesin aklı dövizin, daha doğrusu doların yönünde... Yıl içindeki müthiş yolculuğun moral bozukluğu silinmiş değil. Yeni yükseliş olasılıkları herkesi tedirgin ediyor. Ev kadınından işadamına, herkes aynı sorunun yanıtını arıyor: “Doların yönü ne olur?”. Capital, bu sorunun yanıtını, piyasanın nabzını tutan bir uzmandan, BNP Ak Dresdner Bank Genel Müdür Yardımcısı Sedef Korkmaz’dan aldı...
Türkiye, her halde hiçbir dönemde bu kadar dövizi, doları konuşmadı. 21 Şubat’ta patlak veren krizle birlikte hızlı bir yükseliş dönemine giren dolar, önce 900 bin TL, ardından da 1.7 milyona kadar çıktı. Sokaktaki insandan işadamına, öğrenciden esnafa, herkes yıl boyunca doları konuştu, nereye gideceğini, çıkışın ne zaman duracağını tartıştı. Ancak, dolar, yapılan bütün tahminlerin aksine, uzun yolculuğuna kasım ayına kadar devam etti.
IMF ile yeni stand by yapılacağına yönelik haberler ve bunun kesinleşmeye başlaması, piyasaları hızlı bir şekilde etkiledi. Para piyasalarında başlayan iyimserlik rüzgarıyla dolar 20 Kasım 2001’de, 1.4 milyon düzeyine kadar geriledi. Ardından toparlanmayla tekrar 1.5 sınırına kadar yaklaştı.
Bu tabloya rağmen kafalardaki soru işaretleri silinmiş, geleceğe yönelik belirsizlik giderilmiş değil. Toplumun her kesiminde doların yönüyle ilgili soru işaretleri var. Tabii sadece dolar değil. 2002 yılında kullanıma başlayacak Euro da aynı tablonun içinde yer alıyor.
Capital, dövizle ilgili kafalardaki soruları, BNP Ak Dresdner Bank’ın genel müdür yardımcısı Sedef Korkmaz’a sordu. Piyasayı yakından izleyen Korkmaz’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Döviz piyasasında kasım ayına kadar yaşanan yükseliş trendi, IMF’den gelen olumlu haberler nedeniyle yerini düşüşe bıraktı. Size göre bu trend sürecek mi?
Şu andaki trende baktığımız zaman bu hareketin çok normal olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü, Dolar çok fazla yukarı gitmişti. Yani her ortamda her product’ta bunun belli bir geri dönüşü olur. Yükseldiğinde düşmesi, düştüğünde de yükselmesi söz konusudur. Dolayısıyla dövizde bir miktar gerileme bekleniyordu.
Şu anda piyasada hiç döviz talebi yok. Hatta, insanların, kasalarındaki ya da yastık altında tuttukları dövizleri bozdurmaya başladığını görüyoruz. Bu harekette dövizdeki düşüşü beraberinde getiriyor. Doğal olarak talep olmayan bir piyasada dolar epey geri geldi.
Bu düşüş önümüzdeki dönemde de devam edecek mi?
O konuda net bir şey söylemek mümkün değil. Tabii ki günlük oynamalar olacak. Bu dalgalı kurun yarattığı bir sonuç olarak karşımıza çıkacak. Ancak, yaz aylarında yaşadığımız gibi bir çıkış trendi beklemiyorum.
Aşırı bir düşüş yaşanmasını da beklemiyorum. Aşağı yukarı kurlar bu seviyelerde kalacaktır. Özellikle yıl sonuna kadar bu trend böyle devam eder diye düşünüyorum.
Peki yılbaşından sonra döviz kurlarında nasıl bir trend bekliyorsunuz?
Şu anda önemli olan, IMF ile yapılacak olan yeni anlaşmanın şartları. Aralık ayı sonunda netleşmesi bekleniyor. Ancak, ocak ayının 15’ine kalacak gibi gözüküyor. Genel sinyaller o yönde. Bu anlaşmada çıkacak detaylarla daha nispeten daha iyi bir yıl 2002 geçireceğiz. Ancak, bir anda her şeyin güllük gülistanlık olması beklenmemeli. İyiye doğru gidişin başlayacağı bir yıl olacak.
ABD ekonomisini canlandırmak için ardı ardına faiz indirimi yaptı. Size göre bu trend önümüzdeki dönemde de sürecek mi?
ABD ekonomisini canlandırmak için faiz oranlarını sürekli olarak aşağı çekmeye başladı. Hatta son indirimle birlikte yüzde 2’ye düşürülen faizler, son 50 yılın en düşük düzeyi. ABD Merkez Bankası’nın (FED) önümüzdeki ay yapacağı toplantıda da faiz oranlarını biraz daha aşağı çekebileceği konuşuluyor.
Burada önemli olan, Amerikan ekonomisini tekrar iyileşmesi. Çünkü, ABD’deki durgunluk tüm dünyayı, dolayısıyla bizi de olumsuz etkiliyor. Faiz indirimlerinin süreceğini, ABD ekonomisinin de hızlı bir toparlanma sürecine gireceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, bu önümüzdeki dönemde doların cazibesini artıran bir gelişme olarak karşımıza çıkacak. Biz de bu beklentiler paralelinde hareket etmeliyiz.
Avrupa ekonomilerinden de durgunluk işaretleri geliyor. Ancak, ABD’nin faiz indirimlerine karşı Avrupa tepkisiz. Avrupa Merkez Bankası (ECB) size göre neyi bekliyor?
Avrupa şu anda daha çok euroya geçişle ilgileniyor. Bu geçiş sürecinin ne şekilde olacağı şu anda onlar için daha önemli. Bu geçiş tamamlandıktan sonra üye ülkelerin bir araya geleceğini ve ekonomideki beklentilerinin belirleneceğini düşünüyorum. Bu aşamadan sonra da faiz değişimleri konusunda daha net bir tavır görebiliriz. Ancak, şu aşamada Avrupa’nın ne yönde karar vereceğini söylemek zor.
Yani dış piyasalarda dolar lehine gelişmeler mi izlenecek? Bu iç piyasayı nasıl etkiler?
Dış piyasalara baktığımızda genel olarak, önümüzdeki dönemde doların euroya karşı daha iyi performans göstereceğini düşünüyorum. Bu beklentide faiz indirimlerinden ve dolayısıyla ekonomideki canlanmadan kaynaklanıyor. ABD ekonomisinin toparlanması, tüm dünyayı olduğu gibi, bizim piyasayı da olumlu etkileyecektir.
Euroya dönüşüm 31 Aralık 2001 itibariyle tamamlanmış olacak. Bu değişim Türkiye’deki döviz piyasalarını nasıl etkileyecek?
Türkiye’deki döviz portföyleri genel olarak dolar ağırlıklıdır. Avrupa paraları ise, ağırlıklı olarak işçi dövizlerinden kaynaklanıyor. Bu nedenle Avrupa paralarının euroya dönüşümünde sorun olacağını düşünmüyorum. Çünkü, euro, artık o kesimin kendi ülkesinin para birimi haline gelecek ve bundan sonraki işlemlerini de hep bu para birimi üzerinden yapacaklar.
Ancak, iç piyasada genel olarak mark tutan ve çok fazla Avrupa bağlantısı olmayan kişi veya şirketler var. Bunlar bu dönüşüm sürecinde euro almak yerine, ellerindeki Avrupa paralarını dolara yönlendirebilirler. Ancak, bunun da çok büyük ölçekli hareketler olmayacağını düşünüyorum.
2001 turizm gelirleri açısından oldukça parlak bir yıldı. 2002’de de turizm gelirlerinin artması bekleniyor. Bu piyasaları nasıl etkiler?
Özellikle turizm gelirleri açısından 2001 çok iyi geçti. Ancak, turizm sezonunun sanıyorum son bir ayını 11 Eylül olayları nedeniyle kaybettik. 2002 yılında da, eğer psikolojik olarak terörizm olaylarında herhangi bir problem olmazsa, yine aynı trendi yakalayacağımızı düşünüyorum.
Tabi ki, turizm gelirlerinin artması bizim için her zaman artı bir avantaj sağlıyor. Bu da piyasadaki döviz likiditesinin artmasını beraberinde getirecek.
Yastık altındaki dövizler piyasaya girmeye başladı dediniz. Hızlı bir giriş var mı? Kriz nedeniyle yurtdışına kaçan döviz piyasaya giriyor mu?
Şu anda piyasaya yavaş yavaş bir giriş var. Yani yastık altına girdiği kadar hızlı bir döviz geri dönüşü yaşanmıyor. Ancak, piyasalarda ciddi bir rahatlama var. Buna bağlı olarak da önümüzdeki dönemde piyasaya döviz girişi artacaktır. Ayrıca, yurtdışına çıkan dövizlerde önümüzdeki dönemde girmeye başlayacak diye düşünüyorum.
Bu arada yıl sonu etkisini göz ardı etmemek lazım. Çünkü, bu dönemlerde yabancı yatırımcılar pozisyonlarını kapatırlar. Bu nedenle de yabancıların Türkiye’ye gelmesi mümkün değil. Sonuçta piyasada ne fazla düşüş ne fazla çıkış iyi. Her zaman önümüzü gördüğümüz bir yapı olursa, bu piyasanın sağlıklı hareket etmesi açısından son derece yararlı olur.
“TL’YE DÖNMEKTE YARAR VAR”
Bu ortamda özellikle döviz yatırımcılarına ne önerirsiniz? Hala dövizde kalmak mantıklı mı?
Şu ana kadar hala dövizde kalanlar epey bir kaybettiler. Tabii bu ellerindeki dövizi ne zaman aldıklarına da bağlı. Yani çıkış trendi sürecek diye son dakikalarda dolar alanlar, son günlerde yaşanan düşüşle birlikte ciddi oranda zarar etti. Ancak, krizin başından bu yana dövizde olanlar, yıllık olarak iyi bir getiri elde etmiş durumdalar.
Bundan sonra, şu an oldukça geriledi. Üç aşağı beş yukarı hareketler olacaktır. Ama şu aşamada benim birikimimin yüzde 100’ü dövizde olsa, ben bunun minimum yüzde 50’sini TL’ye yönlendiririm. TL’ye yönlendirdiğim bölümün bir kısmıyla uzun vadeli bono, bir kısmıyla da hisse senedi piyasasına girerdim. Çünkü, önümüzdeki dönemde TL cinsi enstrümanların kazandırma potansiyeli daha yüksek. Hatta, hali hazırda dövizden çıkan paranın bir bölümünün borsaya girdiğini görüyoruz.
“YILBAŞINDAN SONRA DÖVİZ LİKİDİTESİ ARTAR”
Yabancıların piyasada dolar sattığı söyleniyor? Bu kalıcı bir trend mi, yoksa piyasadaki iyimserlikten kaynaklanan kısa süreli bir hareket mi?
Şu anda küçük çaplı da olsa piyasaya yabancı yatırımcılardan bir miktar giriş olduğu söyleniyor. Dolayısıyla onlardan gelen satışlar da doların düşmesinde etkili oluyor. Ancak, bunun daha fazla sürmesini ben beklemiyorum. Çünkü, yıl sonu geldi. Yıl sonu nedeniyle tüm yabancı fonlar pozisyonlarını kapatırlar. Bu nedenle şu anda piyasada yaşanan yabancı hareketinin birkaç hafta, maksimum 1 ay süreceğini düşünüyorum.
Yılbaşından önce de yoğun bir yabancı talebi geleceğini düşünmüyorum. Çünkü, yıl sonundayız. Şu anda yabancı girişi için erken. Ancak, yılbaşından itibaren ekonomideki olumlu sinyaller devam ettiği takdirde, yabancı yatırımcıların daha uzun vadeli olarak Türkiye’ye gireceğini düşünüyorum. Bunda da Arjantin’deki mevcut durum çok etkili olacak diye düşünüyorum. Çünkü, Türkiye’nin IMF ile olan ilişkisi şu anda Arjantin’e göre daha iyi durumda. Bu da yılbaşından sonra yabancı girişlerinin hızlanmasına neden olacak. Piyasaya önemli miktarda döviz girişi olacak. Bu da fiyatlar üzerinde baskı oluşturacaktır.